Flaş Haber Yeni

BURDUR’UN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI

BURDUR’UN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Burdur İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından düzenlenen Burdur Kent Sempozyumu’nun ilk oturumu, 13 Ekim’de Lavanta Tepesi Otel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Sempozyumda, kentin geleceğini ilgilendiren deprem, su yönetimi, hava kirliliği, trafik, enerji, yeşil alanlar, kent estetiği ve sürdürülebilirlik gibi temel başlıklar uzmanların katılımıyla değerlendirildi.

Özgür Özer: “Burdur’un geleceği ortak akılla şekillenmeli”

Programın açılış konuşmasını yapan TMMOB Burdur İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Özgür Özer, kentlerin sağlıklı gelişimi için ortak aklın önemine vurgu yaptı.
Özer, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada yalnızca mühendislerin ve mimarların değil; yerel yönetimlerin, akademinin ve halkın katılımıyla kentimizin geleceğini konuşmak için buluştuk. Sağlıklı ve yaşanabilir bir Burdur, ortak akılla mümkündür. Bu sempozyum, karar vericilere yol gösterecek bir rehber niteliği taşıyor.”

Özer, konuşmasının devamında sempozyumda dile getirilecek önerilerin, Burdur’un geleceğine ışık tutacak nitelikte olduğunu belirterek tüm idarecilere bu önerileri dikkate alma çağrısında bulundu.
Katılım sağlayan tüm oda başkanlarına ve emeği geçenlere teşekkür eden Özer, “Böylesi platformlar, yalnızca katılanların değil, katılmayanların da sorumluluğundadır. Kent hepimizin evidir” ifadelerini kullandı.

Arif Balkanay: “Burdur’un doğal mirası tehdit altında”

TMMOB Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Arif Balkanay, kent sempozyumlarının yalnızca teknik tartışmalardan ibaret olmadığını belirterek, bu tür etkinliklerin kentlerin geleceğine dair ortak mücadele zemini olduğunu vurguladı.
Balkanay, “TMMOB olarak kentlerin sorunlarını mesleki birikimimizle ele alıyor, bilimsel çözümler üretiyoruz. Burdur, doğal güzellikleri ve üretim potansiyeliyle güçlü bir kent; ancak bu potansiyel, kontrolsüz müdahaleler nedeniyle tehdit altında” dedi.

“Burdur Gölü ve Salda Gölü alarm veriyor”

Balkanay, özellikle Burdur Gölü’nde yaşanan kurumanın sadece çevresel değil, aynı zamanda yaşam hakkı ihlali olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Gölü besleyen kaynakların bilinçsiz kullanımı ve plansız tarımsal sulama faaliyetleri ekolojik dengeyi bozuyor. Ayrıca mermer ve taş ocaklarının yaygınlaşması doğaya ve kırsal yaşama ciddi zararlar veriyor.”

TMMOB’nin hazırladığı raporlarla bölgede madencilik faaliyetlerinin çevresel etkilerini tespit ettiklerini hatırlatan Balkanay, “Ormanlarımız, su kaynaklarımız ve topraklarımız piyasa koşullarına terk edildi. Bu durum yalnızca doğayı değil, yöre halkının yaşamını da tehdit ediyor” dedi.

Ayrıca Salda Gölü’nün korunması gerektiğine dikkat çeken Balkanay, “Bilimin rehberliğinden uzaklaşıldığında, doğa harikalarının nasıl yok edildiğini Salda örneğinde gördük. Doğal varlıklarımızın sermayenin insafına bırakılmasına karşıyız” diye konuştu.

“Kent politikaları kamu yararına odaklanmalı”

Kentleşme politikalarının merkezine insanı, toplumsal adaleti ve ekolojik duyarlılığı koymanın zorunlu olduğunu ifade eden Balkanay,
“Yerel yönetimlerin toplumcu ve demokratik bir anlayışla şekillenmesi, hizmetlerde halk katılımının güçlendirilmesi gerekiyor. Kentsel planlamada rant yerine toplumsal fayda esas alınmalı” dedi.

TMMOB’nin kentlerdeki sorunların çözümü için bilimsel yaklaşımı ve halk yararını önceliklendirdiğini vurgulayan Balkanay,

“Bizler mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak bu ülkenin havasına, suyuna, ormanına sahip çıkmayı yurttaşlık görevi sayıyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

H.Nesibe Solak