“BUGÜN BURADAKİ YARIŞMA KAYBEDENİ OLMAYAN,  HERKESİN KAZANDIĞI BİR YARIŞMADIR”

“BUGÜN BURADAKİ YARIŞMA KAYBEDENİ OLMAYAN,  HERKESİN KAZANDIĞI BİR YARIŞMADIR”

7. BÖLGE GENÇ MUHAFIZLAR HAFIZLIK YARIŞMASI

Anadolu İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatip Ortaokulları arasında düzenlenen ‘7. Bölge Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması’  Burdur’da yapıldı. Afyonkarahisar, Antalya, Aksaray, Isparta, Konya ve Burdur illerinden olmak üzere 13 hafız öğrenci yarıştı.

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinden düzenlenen hafızlık yarışması 23 Mayıs 2023 Salı günü saat 10.30’da Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Düzenlenen yarışmaya, Burdur İl Müftüsü Enver Türkmen, Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Selim Çelik, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Hafızlık Koordinatörü Bahattin Güney, Afyonkarahisar, Antalya, Aksaray, Isparta, Konya ve Burdur’dan okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

İstiklal Marşı okunması ile başlayan yarışma, Abdi Özeren Anadolu İmam Hatip Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Muhammet Talha Eroğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Yarışmanın açılış konuşmasını Burdur İl Milli Eğitim Şube Müdürü Selim Çelik yaptı.

“BUGÜN BURADAKİ YARIŞMA KAYBEDENİ OLMAYAN,  HERKESİN KAZANDIĞI BİR YARIŞMADIR”

Müdür Çelik konuşmasında; “Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından organize edilen Türkiye genelindeki mesleki yarışmalardan biri olan; Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması, bölge finali ilimizde gerçekleştirilmektedir. Tüm katılımcılara hoş geldiniz diyor, hepinize saygılar sunuyorum. Alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan iki cihan, güneşi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) 35 yaşı ile 40 yaşı arasındaki zaman dilimindeki yaşantısının büyük bir bölümünü Mekke’ye 8 kilometre mesafede bulunan Hira Nur Dağı’nda geçiriyordu. Bazen günlerce, bazen haftalarca, bazen de aylarca zamanını burada geçiriyordu. İlahi bir el adeta Mekke’de şirkin, küfrün, cehaletin, delaletin, her türlü ahlaksızlığın, edepsizliğin hüküm sürdüğü o sosyal yaşantıdan, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü insanların para ile alınıp satılıp köleleştirildiği bir sosyal düzenden, ilahi bir el ileride verecek olduğu o göreve hazırlamak için Hira Nur Dağı’nda Allah resulünü hazırlıyordu. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) 5 yıl boyunca boynu bükük, gözü yaşlı Kabe’yi seyretmiştir. Kabe’nin etrafı da, insanların kendilerinin ağaçlar, taşlardan yontmuş oldukları putlarla doluydu ve bunların Allahü Teala’nın yeryüzündeki sarayının bu pisliklerle dolu olmasından son derece rahatsızdı. Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın Hanif dini üzerine ibadetlerini gerçekleştiriyor ve Allahü Teala’ya dua dua yalvarıyordu. Yıllardan 610 olmuştu, aylardan Ramazan, Günlerden 26’yı 27’ye bağlayan gecenin gündüzünde Muhammed Bin Abdullah olarak girdiği mağaradan, sabaha doğru Muhammed Resulullah olarak çıkacaktı. İki Nur o gün gece orada buluşmuşlardı. Cebrail Aleyhisselam gelerek Kur’an-ı Kerim’i ilk ayetlerini Allah Resulüne nazil ediyor. Mektep döneminde yaşadığı o süre içerisinde ayetler nazil oldukça Allah Resulü ve çevresindekiler bu ayetleri ezberliyordu. Ne zaman ki Medine’ye hicret etmek zorunda kaldı, o zaman bugün ki Mescid-i Nebevi’nin yanı başında Resullullah’ın odalarının yanı başında bir ashab-ı Suffe olarak bilinen yeri de inşa ettirmişti Allah Resulü. Orada Kur’an-ı Kerim’in ayetleri sahabe efendilerimiz tarafından ezberleniyordu. Bugün nasıl ki Kabe; dünyadaki bütün camilerin, mescitlerin merkezi, camiler de mescitler de Kabe’nin bir şubesi hükmündeyse Ashabı Suffe de bugün Kur’an-ı Kerim’i hıfzeden öğrencilerimizin, Kur’an kurslarımızın, İmam Hatip Liselerimizin, imam hatip okullarımızın birer şubesidir. Merkez Ashabı Suffe’dir. Ashabı Suffe’de, Ebu Hureyre, Mus'ab bin Umeyr, Abdullah bin Cahş, Bilâl-i Habeşî Hazretleri daha niceleri burada yetişmiş Kur’an bülbülleriydi. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hac vazifesini 120 bin bir rivayete göre de 124 bin sahabe efendimizle birlikte tamamladıktan sonra hac dönüşü Medine’ye doğru yola çıktığında bugün tamamen çöl olan Kadir-i Hum mevkisine geldiğinde Mekke’den 190 kilometre uzaklaşmışlardı. Ayet-i Kelime nazil oluyordu. Mısır ve Suriyelilerin yol ayrımı burası ve burada bir kısım Sahabe efendilerimiz 4 kilometre geriden geliyorlardı. Bir kısım sahabe efendilerimiz de bir 5 kilometre Medine’ye doğru hareket ediyorlardı. Bu Ayeti kelime nazil olduktan sonra Peygamber Efendimiz önde giden ve arkadan gelmekte olan sahabe efendilerimize haberciler gönderdi ve bugün ki Kadir-i Hun denilen mevkide toplanmalarını söyledi. Sahabe efendilerimiz oraya geldiğinde Kur’an-ı Kerim’in son ayetleri nazil olmuştu. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslam’ı seçtim ayeti kelimelerini orada sahabe efendilerimize bildirdiğinde sahabe efendilerimiz birbirlerini tebrik ediyorlardı, dinimiz kemale ermiş diyorlardı. Bugün, Ashabı Suffe’nin şubeleri konumunda bulunan Kur’an Kurslarımızda, İmam Hatip Liselerimizde hafızlarımız kıyamete kadar bu kutlu davanın temsilcileri olarak devam edecekler inşallah. Dünya yaşandığı sürece hafızlarımız da olacaktır. Hafızlarımızı yetiştiren annelerimize, babalarımıza öğretmenlerimize, idarecilerimize emeği geçen herkesten Allah Razı olsun. Bugün buradaki yarışma kaybedeni olmayan,  herkesin kazandığı bir yarışmadır. Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyor, bütün katılımcılara İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.

Hale Pak