Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde anlamlı etkinlik

Türk Mutfağının Tarihi ve Toplumsal Önemi Anlatıldı. Dün saat 14.00’te Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Konferans Salonu’nda “Türk Mutfak Geleneği ve Sofra Kültürü” konulu bir etkinlik düzenlendi. Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Çakır da katıldı. 

Etkinlikte, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Olcay Kılınç tarafından Türk mutfak kültürünün tarihsel gelişimi ve toplumsal önemi üzerine kapsamlı bir sunum gerçekleştirildi.

Doç. Dr. Kılınç konuşmasında, yemek kültürünün insanlık tarihindeki birleştirici gücüne dikkat çekerek,

 “Yemek kültürü bizde birleştiricidir. Düğünde, cenazede, bayramda her zaman yemek bizi bir araya getirir. İlk sosyalleşmenin nedeninde bile yemek kültürü vardır; ilk insanlar avlanırken sosyalleşmiştir.” ifadelerini kullandı.

Sunumda, pişirme tekniklerinin bulunmasıyla birlikte insanlık tarihinin dönüm noktası yaşandığı, Antik Mısır’da hububatın ilk kez ekildiği, Helen uygarlığında ise tanrı heykelleri önünde yemekler sunularak sofraların kutsallaştırıldığı anlatıldı. Fransız mutfağında sofra düzeni ve ilkelerinin ortaya çıktığını, Amerika kıtasının keşfiyle birlikte dünyaya pek çok yeni yiyeceğin kazandırıldığını belirten Kılınç, tarhananın en besleyici çorbalardan biri olduğunu vurguladı.

Orta Asya döneminden itibaren süt ve tahılın Türk mutfağında temel besin kaynağı olduğunu söyleyen Kılınç,

 “Sütten yoğurt, tereyağı, ayran yaptık; pazı gibi yenilebilir otları tanıyıp yemeklerimize kattık. Tulumlar saklama kabı, tahta kaşıklar mutfak gereci olarak kullanıldı. Saç ise geçmişten bugüne en önemli mutfak gerecimiz olmuştur.”

Osmanlı döneminde saray mutfağı ve halk mutfağı arasındaki farklılıklara değinen Kılınç, saray mutfağında farklı milletlerden aşçıların görev yaptığını, altın ve gümüş takımların kullanıldığını, halk mutfağında ise bulgur pilavı, ayran, tarhana gibi sade ama besleyici yemeklerin ön planda olduğunu ifade etti.

Türk mutfağının dünya genelinde kabul gören dört büyük mutfaktan biri olduğunu belirten Kılınç, Türk sofralarının “kutsal birliktelik” anlamı taşıdığını söyledi. Düğün, asker uğurlaması, cenaze ve bayram gibi özel günlerde keşkek gibi geleneksel yemeklerin birleştirici rolüne dikkat çekti.

Kılınç ayrıca, sofra kültürünün aile içi iletişimdeki önemine değinerek şunları söyledi:

 “Geçmişte sofra, sadece yemek yeme alanı değil; iletişimin, sohbetin, paylaşımın yeriydi. Günümüzde ise sofralarda telefonlar yer alıyor, sohbetler azalıyor. Oysa yemek hazırlığı, sofrayı kurmak, birlikte yemek ve sonrasında toplamak aile bireylerini birbirine bağlayan süreçlerdir. Aile bağlarımızı yemek sofralarında güçlendirelim.” Diyerek sunumuna son verdi.

Sunumun sonunda, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Çakır, değerli katkılarından dolayı Doç. Dr. Olcay Kılınç’a teşekkür belgesi takdim etti.

Güllü Nalbat Çataltepe