BURDUR’DA KÖY OKULUNDA EĞİTİMİ SINIFLARDAN SERALARA, ZEYTİN VE CEVİZ BAHÇELERİNE TAŞIDILAR
Burdur'un Bucak ilçesindeki köy okulunda uygulanan eğitim modelinde sınıflarından çıkan öğrenciler, doğal ortamlarda ders görüyor
Kuşbaba İlkokulu Müdür Yardımcısı Ahmet Hasyıldırım: "Eğitimi zeytin, ceviz bahçesine, spor salonuna, atölyemize taşıdık. Şuna inanıyoruz, çocuklar dört duvar arasındaki eğitimden çıkmalı, o eğitimin yanında hayatla buluşmalı"
Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Kuşbaba köyündeki Kuşbaba İlkokulu'nda geliştirilen yenilikçi eğitim modeliyle sınıf ortamının dışına çıkarılan öğrenciler serada, ceviz ve zeytin bahçelerinde eğitim alıyor.
Dönemin öğretmenlerinin 1999'da okulun bahçesine diktiği zeytin ağaçlarıyla başlayan bu eğitim yolculuğu o günden bu yana her yıl geliştirildi.
Örnek uygulama ile okula ait zeytin ve ceviz bahçeleri, 350 metrekarelik sera, üretim atölyeleri ve hayvan bakım alanları öğrencilere sınıf oldu. Burada eğitim ve öğretimi süren öğrencilere aynı zamanda yaşam becerileri de kazandırılıyor.
Öğretmen ve öğrenciler için en önemli tarım aracı ise 2016'da zeytin ve ceviz gelirleriyle alınan traktör oluyor. Hem tarımsal çalışmalar hem de hasat dönemlerinde kullanılan traktör, Kuşbaba İlkokulu'ndaki eğitim modelinin temel taşlarından birini oluşturuyor.
"Çocuklar dört duvar arasındaki eğitimden çıkmalı"
Kuşbaba İlkokulu Müdür Yardımcısı Ahmet Hasyıldırım, AA muhabirine, 9 yıldır görev yaptığı okulda uygulanan eğitim modelinin Türkiye'de örnek gösterildiğini söyledi.
Eğitimi dört duvar arasından çıkardıklarını belirten Hasyıldırım, "Eğitimi zeytin, ceviz bahçesine, spor salonuna, atölyemize taşıdık. Şuna inanıyoruz, çocuklar dört duvar arasındaki eğitimden çıkmalı, o eğitimin yanında hayatla buluşmalı. Okulumuza 'eğitimin hayatla buluştuğu yer' diyoruz. Burada 90-95 zeytin ağacımız var. Şu an hasadımız devam ediyor. Bizim zeytin bahçemizin yanında ceviz bahçemiz de var. Burada da 53 ağaç cevizimiz var. Cevizlerin, zeytinlerin bakımını, ilaçlamasını, hasadını daha çok çocuklarla ve halkın desteğiyle yapıyoruz." dedi.
Hasyıldırım, "Üreten toplum, yücelen toplumdur" sloganıyla yola çıktıklarını aktararak, şöyle konuştu:
"Biz bunu okulda yapmalıyız ki gelecek kuşaklara üretmeyi öğretmemiz lazım. 2016 yılında öğretmenlerimin, öğrencilerimin desteğiyle, zeytin ve cevizden elde ettiğimiz gelirle almış olduğumuz traktör bizim çok işimize yarıyor. Elimiz ayağımız diyebilirim. Hasat zamanında, bazen derslerimizi zeytin bahçesinde, ceviz bahçesinde, atölyemizde işliyoruz. Bu yüzden uygulamamızı diğerlerinden ayıran özelliği, bizim çocukları hayata hazırlamamız."
Öğrencilerin zeytin topladığını toprağa dokunarak öğrendiğini anlatan Hasyıldırım, "350 metrekarelik seramız var. Tamamen çocuklarla dikeriz, hasadını çocuklarla yaparız ve çocuklar bundan müthiş zevk duyar. Biz serayı, toprağı çapalamayı, hayatı da öğretiyoruz." ifadesini kullandı.
Hasyıldırım, okulun hikayesinin 1999'a dayandığını belirterek, o dönem görev yapan öğretmenlerin zeytin ağacı diktiklerini, önceki öğretmenlerden aldıkları bayrağı daha üstlere taşımak için çalıştıklarını sözlerine ekledi.
AA
.jpg)
.jpg)
.jpg)








