BURDUR GÖLÜ VE YARIŞLI GÖLÜ'NÜ YERİNDE İNCELEDİLER

BURDUR GÖLÜ VE YARIŞLI GÖLÜ'NÜ YERİNDE İNCELEDİLER

SULAK ALANLAR YÖNETİM ÇALIŞTAYI KAPSAMINDA BURDUR GÖLLERİNE ARAZİ ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını yürüttüğü Burdur Gölleri ve Antalya Avlan Gölü Yönetim Planı Hazırlama Projesi kapsamında 22 Ağustos 2023 Salı günü düzenlenen çalıştay sonrası 23 Ağustos 2023 Çarşamba günü uzman ekiplerce Burdur Göllerinde arazi çalışmalarında bulunuldu.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle proje ve göller hakkında bilgi verdi.

Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. İskender Gülle:

“Göllerin her 5 yılda bir yönetim planları yapılıyor.  Sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları kapsamında yeniden bir bilimsel değerlendirme yapılıyor.  Ekolojik değerlendirme, çevresel değerlendirme yapılıyor.  İşte beş yıl boyunca doğru yapılan, eksik yapılan ya da 5’inci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz ve yönetim planlarını 5 senede bir revize ediyoruz.  İki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Doğru giden yanlış giden ne var diye ya da planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şuanda yönetim planlarında tüm Türkiye çapında ve Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariki bütün göller ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce suyu çok düşünmüyorduk. Daha çok kirlilik ağırlıklı yönetim planı yapıyorduk. Artık birinci öncelik su oldu. Sulak alanlara su bulmak.  Sulak alanlar ve su birbiriyle ironik derecede ayrışan bir konu haline geldi ama bizim çabalarımız da bu yönde devam ediyor.” açıklamasında bulundu.

Başlangıçta Burdur Gölü’nü inceleyen ekip Burdur Gölü için ‘gelecekteki çöl’ ifadelerini kullandı.

Burdur Gölü incelemesinde konuşan Prof. Dr. İskender Gülle:

“Buraya su getirilmesi planlanıyor. Buradan getirilecek hiçbir su göle kadar gitmez.  Çünkü buradan göle 7-8 kilometre mesafe var. Toprak zaten ateş gibi, 50 derece şu an. Salınan su kızgın saca değmiş gibi anında buharlaşır gider. O yüzden eğer bir su gidecek ise göle kadar boruyla götürülmediği sürece hiçbir şekilde varmaz.” Sözlerine yer verdi.

SOĞANLI (KUMLUCA) SAZLIĞI KUŞ GÖZLEM YERİNDE İNCELEMELER YAPTILAR

Burdur Gölü’nün ardından Soğanlı Sazlığını incelediler.  Gözlemleri sonucu konuşan ve Soğanlı Sazlığı hakkında bilgi veren İskender Gülle:

“Soğanlı Sazlığının özelliği taban yapısı tamamen killi olduğu için ilerde Düğer Köyü var, Düğer Köyü’nden çıkan kaynak suları keza çevredeki yağış suları, kar suları dağların dibinde de kükürt kaynakları var. Oradaki sular,  akış burada olduğu için burada toplanıyordu. Eskiden yıl boyu kalan, son yıllarda mevsimsel olan,  geçtiğimiz yıllarda ise tamamen hiç su tutmayan bir özellik kazandı. Yani yıl boyu olan bir sazlıktan, mevsimlik sazlığa şimdi de tamamen kurak sazlığa dönüştü. Tabi kış yağışlarıyla burada bir miktar su birikiyor ama çok yetersiz eskisine göre. Eskiden burada köylülerin yaptığı sazan havuzları varmış su o kadar bolmuş yani. Kanallarda balıklar vardı. Hem sivrisinek balıkları, havuz balıkları vardı. Tabi şimdi su kuruduğu için tamamen kayboldu. Burası ilkbahar aylarında tam bir kuş cenneti. Kurum da kuş gözlem evini bu yüzden yapmış.  Gölden çok kuş burada zamanını geçiriyordu. Hem beslenme alanı hem de açık alan olduğu için tehlikeleri görebiliyorlar.  En fazla angıt, leylek kuşları var. Hatta bir keresinde balık kapanı da gördük burada.  Şuan da ise step alanına dönmek üzere hani bir sazlık alandan sulak alandan tamamen bir step alanına dönüşüyor.  İşte her tarafta meyve sebze bahçeleri var. Yoğun bir yer altı suyu çekimi var.  Yeraltı suyu çekimi yapıldıkça bu sazlarda yavaş yavaş etkisini kaybedecek.  Alan killi olduğu için iyi yağış tutuyor. Uzun aylar yağış kalabiliyordu.  Bir zamanlar demiştim ki işte su yükseldikçe kenardaki çiftçiler rahatsız oluyordu.  Tarlalarını su bastı diye onu engellemek için şu kanalet sistemini açmışlar ama kanalet sistemi bazen iyi bazen kötü olabiliyor. İyi oluyor işte su azaldığı zaman canlılar yaşam alanı bulabiliyorlar kötü oluyor bütün alanı dirane ediyor bu sefer.  Yani kanalet sistemini çok dikkatli açmak lazım amaca göre açmak lazım.  Bu sazlıkta küçük memeliler oluyor dağdan gelip avlanan canlılar oluyor saz olduğu zaman.  Çünkü sazın arası domuzdan tutun da her çeşit canlıya ev sahipliği yapan bir ortam. Yani aslında burdur gölü tuzlu alan burası tatlı su alanıydı böyle bu iki alan arasında canlılar gidiş geliş yapıyorlardı.  Tuzlu sudan geliyor burada suyunu içiyordu tekrar göle gidiyordu. Burası kuruduğu için tabi kuşlarda terk etti burayı.” ifadelerini kullandı

Ekibin bir sonraki durağı Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırları yer alan Yarışlı Gölü oldu.

Yarışlı Gölü’nün su tutma özelliğinden bahseden Prof. Dr. İskender Gülle

 “Yarışlı gölünü görmekteyiz yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor gölün yüzölçümü. Aslında bu bir zamanlar gölmüş ama günümüz koşullarında tam bir göl değil. Neden tam bir göl değil? Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz bu gölün özelliği bir kısmının tavaki şeklinde olması. O nedenle bunlara tuzlu göl ya da tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat yarışlı gölünün şuan da en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor. Ki eğer 20-30 santimetre su tutarsa bizim için bu çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışlar da azaldı en fazla 10 santimetre kadar su oluyor. Haziranın başında o tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından son derece zengin böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanı.  Sığ olduğu için flamingolar çok tercih ediyorlar besin de çok fazla tabi ki o açıdan yarışlı gölünün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması. Hem bu göl yıllardır sonuçta korunmuyor korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde görsel olarak da güzel baktığımız da farklı bir manzarası var. Suyu da birazcık tuzlu olsun diyebileceğimiz kış aylarında 1000 de 14 yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal amaçlı kullanılmıyor. İçme suyu amaçlı kullanılmıyor. Ayrıca gölün kendi içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik 2 tane tatlı su balığı türümüz var. Bunlar sadece bu bölgede yayılmış olduğunu söylemekte yanlış olmaz.  Göl kenarlarındaki pınarlar özellikle görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli.” ifadelerine yer verdi.

HALE PAK