MÜDÜR HÜSEYİN ÇETİNKAYA: "ÖĞRETMENLİK HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR MESLEK DEĞİL"

Burdur Öğretmenevi Müdürü Hüseyin Çetinkaya 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Çağdaş Burdur Gazetesi'ne öğretmenlik mesleği üzerine duygu,  düşünce ve tecrübelerini anlattı.

Burdur’da doğup büyüyen Hüseyin Çetinkaya, 2000 yılında Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki ilk görev yeri olan Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy İlkokuluna atandı. 25 yıllık meslek hayatında Şırnak’ta  4 yıl görev yapan Çetinkaya, daha sonra Burdur Altınyayla Çatak Çörten İlkokulu, Karamanlı Atatürk İlkokulu ve Düğer İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik yaptı. Ardından Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğünde yönetici olarak görev aldı. Son iki yıldır ise Burdur Öğretmenevi Müdürlüğünü sürdürüyor.

“SINIF ÖĞRETMENLİĞİNİN YERİ AYRIDIR”

“Öğretmenliğin en güzel yanları nelerdir?” sorumuzu yanıtlayan Müdür Hüseyin Çetinkaya, sınıf öğretmenliğinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Sınıf öğretmeni olmanın en güzel yanı, çocukların okuma yazmayı öğrendiği, temellerinin atıldığı yıllarda onlarla birebir çalışmak. Sınıf öğretmenleri unutulmaz; çünkü öğrencinin hayatındaki ilk öğretmenidir. Biz de bu bilinçle özellikle sınıf öğretmenliğini tercih ettik. Mesleğe ilk adımı Şırnak Silopi’de attım.”

“63 KİŞİLİK SINIFTA HEM TÜRKÇE ÖĞRETTİM HEM OKUMA-YAZMA”

Doğu’da öğretmenlik yapmanın zorluklarını da anlatan Çetinkaya, o yıllardaki koşulları şu sözlerle aktardı:  “O dönemde bölgede terörün etkisi hissediliyordu. Veliler ve öğrenciler bazı ön yargılarla geliyordu. En büyük sıkıntı kalabalık sınıflardı; ilk yılımda 63 öğrencim vardı. Üstelik çoğu Türkçe bilmiyordu. Hem dili öğretmek hem okuma-yazma kazandırmak kolay değildi ama bir yılın sonunda öğrencilerim başarıyla üst sınıfa geçti. Onlarla hâlâ görüşüyoruz. Kimisi öğretmen oldu, kimisi esnaf ya da farklı sektörlerde çalışıyor. Beni arayıp ziyaret edenler olur. Bu gönül bağı benim için çok kıymetli.”

“ÖĞRETMENLİK BİR KARİYER MESLEĞİDİR; PEDAGOJİYİ ALMADAN YAPILMAZ”

Yeni öğretmen adaylarına tavsiyelerde bulunan Çetinkaya, öğretmenliğin niteliğine vurgu yaptı:  “Öğretmenlik herkesin yapabileceği bir meslek değil. Pedagojiyi bilen, çocuğun gönlüne dokunabilen kişiler bu mesleği yapmalı. Artık bilgiye ulaşmak çok kolay ama davranış kazandırmak öğretmenin işi. Genç meslektaşlarımızın özverili olması ve yeni nesli bu bilinçle yetiştirmesi gerekiyor.”

BURDUR ÖĞRETMENEVİ’NİN HİZMETLERİ: “DEVLETE YÜK OLMAYAN BİR İŞLETMEYİZ”

Burdur Öğretmenevi’nin sunduğu hizmetleri anlatan Çetinkaya, kurumun ekonomik başarısına da değindi: “Mehmet Akif Ersoy Öğretmenevi, hem bir sosyal tesis hem de Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlı bir işletme. Devletten hiçbir maddi destek almıyoruz; tüm giderlerimizi kendi gelirimizle karşılıyoruz. Üstelik vergi rekortmenleri listesine girmeyi başardık. Geçen yıl 67’nci, bu yıl ise 46’ncı sıradayız. Bu başarıda öğretmenlerimizin tercihi ve desteği çok büyük.”

Kuruma gelen öğretmen, emekli öğretmen ve vatandaşlara konaklama, yemek hizmeti, sosyal tesis alanları sunulduğunu belirten Çetinkaya, özellikle taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilere günlük öğle yemeği ulaştırdıklarını söyledi.

“ANA BİNADA DEPREM GÜÇLENDİRMESİ YAPILACAK”

Öğretmenevinin ana binasının depreme dayanıksız olduğu için kapatılacağını açıklayan Çetinkaya şu bilgileri paylaştı: “Sanat Okulu yanındaki Mehmet Akif Ersoy Öğretmenevi binasının yıkım kararı alındı. Bakanlığımız ve Valiliğimiz süreci değerlendiriyor. Ana binadaki hizmetlerimizi sonlandırıyoruz fakat bahçedeki kafeterya hizmetleri devam edecek.”

Halil İbrahim Kara