DİYANET SEN BURDUR ŞUBESİ’NDEN GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARINA TEPKİ

Diyanet Sen Burdur Şubesi, gündüz kuşağı programlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması ve yayından kaldırılmaları için 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirildi.
Bugün saat 11.00’de Burdur İl Müftülüğü önünde Diyanet Sen Burdur Şubesi Başkanı Bünyamin Özdaş tarafından gerçekleştirilen açıklamaya, Diyanet Sen Burdur Şubesi üyeleri katıldı.
Başkan Özdaş, Diyanet-Sen olarak 2025 Aile eylem planı çerçevesinde, panel, kitlesel basın açıklamaları, imza kampanyaları yapacaklarını tekrar hatırlatarak, aile eylem planı çerçevesinde Büyük Aile Platformunun başlatmış olduğu imza kampanyasına destek verdiklerini belirtti.
Başkan Özdaş; Çocuk istismarı, cinsel taciz, cinsel saldırı, şiddet, cinayet, çarpık ilişkiler ağı ve daha bir çok tahrip edici unsur ile doldurulmuş gündüz kuşağı programlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması ve yayından kaldırılmaları için kitlesel basın açıklamaları ile imza kampanyalarını kamuoyuna duyurarak, “Toplumumuzun en kıymetli hazinelerinden biri, köklü ahlak anlayışımız ve iffet merkezli hayat tarzımızdır. Ne var ki günümüzde, bazı medya yayınlarında bu değerlere zarar veren içeriklerin artması endişe verici bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle gündüz kuşağında yayınlanan bazı televizyon programlarında; çocuk istismarı, cinsel saldırı, aile içi şiddet, cinayet ve çarpık ilişkiler gibi hem insan fıtratına hem de toplumsal yapımıza aykırı konular, olağanlaştırılarak kamuoyuna sunulmakta, böylece vicdanları yaralayan içerikler normalleştirilmektedir.” dedi.
Bu tür yayınların sadece bireyleri değil, toplumun bütün dokusunu derinden etkilediğini vurgulayan Özdaş, aile kurumunun zedelendiğini, bu tür yayınların çocukların ve gençlerin masum dünyasını kirlettiğini de söyledi.
Başkan Özdaş, ”Medyanın bu yöndeki etkisi, kötülüğü meşrulaştırmakta; şiddeti, iftirayı ve sapkınlığı sıradanlaştırmaktadır.
Her türlü şiddet unsurunun yer aldığı bu programlar; şiddeti özendirici, normalleştirici ve izleyicilerin şiddete, çocuk istismarına duyarlılığını körelten biçimde sunulmaktadır. Nitekim tüm bunlar ile şiddet toplum nezdinde normalleştirilmekte ve kanıksatılmaktadır. Bu normalleştirme ile toplumun ahlaki dokusu bozulmakta aileler travmatize edilmekte, gençlerin ve çocukların aile kurumuna bakışı olumsuz etkilenmektedir.
Toplumun özellikle de gençlerin ve çocukların değerler sistemini, sosyal ilişkiler kurma becerilerini ve psikolojisini derinden yaralayan bu programların olumsuz etkilerine karşı, Gündüz Kuşağı Programları Yayın Etik İlkeleri de çözüm sağlamamaktadır.
Bu yayınları gerçekleştiren birkaç ismin sözde adalet savaşçısı toplumun belli kesimlerinin yozlaşmış, devlet sisteminin ise iflas etmiş gösterilmesi kabul edilemez. Herhangi bir fayda üretmeyen toplumu olumsuz etkileyen bu yayınlara derhal son verilmelidir.
Medya kuruluşlarının ve içerik üreticilerinin, taşıdıkları sorumluluğun bilincinde olarak, yayın politikalarını toplumun ahlaki, kültürel ve manevi değerlerini destekleyecek şekilde belirlemeleri büyük önem taşımaktadır. Yayıncılık, insan ruhunu kirleten değil; insana değer veren, iyi örnekleri görünür kılan bir görev üstlenmelidir.
Bu noktada ailelere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Evlerimizi zararlı içeriklerden korumak, çocuklarımıza bilinçli medya kullanımı konusunda rehberlik etmek, onların izledikleri ve dinledikleri içerikleri takip etmek ebeveynlik sorumluluğumuzun bir parçasıdır. Medya okuryazarlığını teşvik etmek ve çocuklarımızı bu alanda donanımlı bireyler olarak yetiştirmek, onları geleceğin güçlü ve sağduyulu fertler haline getirecektir.
Ayrıca, bireysel çabaların ötesine geçerek toplumsal farkındalık oluşturmak da hepimizin görevidir. Ahlak temelli bir aile ve toplum için sorumluluk taşıyan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek vermek, bu alandaki etkinliklerin çoğalmasına katkı sağlamak ve bilinçli bir kamuoyu inşa etmek, zararlı içeriklerin etkisini azaltmada hayati bir rol oynamaktadır. Unutulmamalıdır ki, kolektif bilinç olmadan bireysel çabalar sınırlı kalacaktır. Toplumu bir bütün olarak korumanın en etkili yollarından biri, sivil girişimlerle birlikte hareket etmektir.” şeklinde konuştu.
Başkan Özdaş, açıklamasının devamında, “Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 66/6)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden sorumlusunuz.” (Buhârî, Ahkâm, 1)” ifadelerini kullanarak, aile değerlerinin korunması, çocukların psikolojik olarak sağlıklı yetişebileceği bir ortamın oluşması ve güvenli bir toplumun inşası için ekranlardaki çürümeye son verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Başkan Özdaş, Diyanet-Sen aile eylem planı çerçevesinde yürütülen imza kampanyasına destek verdiklerini ve halkın da desteklerini beklediklerini ifade ederek sözlerini sonlandırdı.
H.Nesibe Solak