BURDUR’DA DİYABET EĞİTİMİ SÜRÜYOR

BDH “Diyabet Okulu” eğitimleri devam ediyor

Burdur Devlet Hastanesi, diyabet hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve hastalıkla mücadelede onları bilinçlendirmek amacıyla yürüttüğü “Diyabet Okulu” eğitimlerine devam ediyor. Yetkililer, Diyabet Okulu’nun, diyabet teşhisi almış bireylerin hastalıkla ilgili temel bilgileri edinmesini, yaşamlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesini ve komplikasyon risklerinin en aza indirebilmesini hedefleyen kapsamlı bir eğitim programı olduğunu ifade ettiler.

Multidisipliner Bir Yaklaşımla Eğitim Veriliyor

Diyabet Okulu’nda eğitimler, hastanenin alanında uzman sağlık çalışanları tarafından yürütülüyor. Program kapsamında doktorlar, diyetisyenler, fizyoterapistler, psikologlar ve hemşireler koordineli bir şekilde görev alıyor. Eğitimlerde katılımcılara; diyabetin ne olduğu, tip 1 ve tip 2 diyabetin farkları, hastalığın seyrinde karşılaşılabilecek komplikasyonlar, beslenme düzeni, insülin ve ilaç kullanımı, kan şekeri takibi, egzersiz, stres yönetimi, ayak bakımı ve olası acil durumlara karşı alınabilecek önlemler gibi hayati konularda bilgi aktarılıyor.

“Diyabeti Öğren, Hayatını Kolaylaştır” Anlayışıyla Yol Alınıyor

Diyabet Okulu’nun temel amacı, hastaların günlük yaşamlarında diyabetle başa çıkma becerisi kazanmalarını sağlamak. “Diyabeti öğren, hayatını kolaylaştır” sloganıyla hizmet veren bu eğitimler, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda hastaların kendilerini daha güvende hissetmesini sağlayan bir rehberlik hizmeti niteliği taşıyor.

Diyabetle Yaşamda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Eğitimlerde vurgulanan başlıca noktalar şunlar:

1. Tıbbi Takip ve Profesyonel Destek: Hastaların düzenli olarak doktor kontrollerini yaptırmaları, bireysel beslenme planı oluşturmak için diyetisyen desteği almaları öneriliyor.

2. Sağlıklı Beslenme: Rafine şeker, beyaz un ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, lifli gıdaları tercih etmek, öğün atlamamak ve porsiyon kontrolüne dikkat etmek, diyabet yönetiminde temel taşlar arasında.

3. Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta tempolu yürüyüş, yüzme ya da bisiklet gibi aktiviteler önerilirken, hafif direnç egzersizlerinin kas kütlesini korumadaki önemi de vurgulanıyor.

4. İlaç ve İnsülin Kullanımı: İlaçların ve/veya insülinin düzenli ve doğru saatlerde alınması gerektiği hatırlatılıyor. İnsülin kullanan bireylerin kan şekeri düzeylerine göre doz ayarlamayı öğrenmeleri sağlanıyor.

5. Kan Şekeri Takibi: Açlık ve tokluk kan şekerinin düzenli olarak ölçülmesi ve not edilmesi, HbA1c testinin ise üç ayda bir yaptırılması gerektiği aktarılıyor.

6. Stres ve Uyku Yönetimi: Stresin kan şekerini olumsuz etkileyebileceği belirtilerek, stresle başa çıkma yöntemleri (meditasyon, nefes egzersizleri, hobiler) anlatılıyor. Günde en az 7-8 saat kaliteli uyku ise metabolizma dengesi açısından kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.

7. Ayak ve Cilt Bakımı: Diyabet hastalarında ayak sağlığının özel bir öneme sahip olduğuna dikkat çekilerek, günlük kontrol ve nemlendirmenin yanı sıra küçük yaraların bile ihmal edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

8. Eğitim ve Psikolojik Destek: Katılımcıların yalnızca fiziksel değil, ruhsal olarak da desteklenmesi gerektiği, grup içi dayanışma ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin süreci kolaylaştırdığı ifade ediliyor.

9. Acil Durumlara Hazırlıklı Olmak: Hipoglisemiye karşı yanınızda glikoz tabletleri ya da meyve suyu bulundurmanız, hiperglisemi belirtilerini tanımanız gerektiği anlatılıyor.

10. Teknolojik Destek: Şeker ölçüm cihazları, sürekli glikoz izleme sistemleri (CGM) ve mobil sağlık uygulamaları gibi teknolojilerin diyabet yönetiminde etkin rol oynadığı anlatılıyor.

Erken Belirtiler Hayat Kurtarabilir

Sık idrara çıkma, aşırı susama, yorgunluk, açıklanamayan kilo kaybı, bulanık görme, yaraların geç iyileşmesi, el ve ayaklarda uyuşma ya da karıncalanma gibi belirtiler, diyabetin ilk sinyalleri olabilir. Bu tür belirtiler yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları büyük önem taşımaktadır.

HABER MERKEZİ