Flaş Haber Yeni

BİR KİMSE NAMAZ KILMAYAN EȘİNDEN DOLAYI SORUMLU MUDUR?

BİR KİMSE NAMAZ KILMAYAN EȘİNDEN DOLAYI SORUMLU MUDUR?

İYİLİK

Bir Ayet

“Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velileridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resulü'ne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 9/71)

Bir Hadis

Huzeyfe'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azap gönderir. Sonra Allah'a yalvarıp dua edersiniz ama duanız kabul edilmez.” (Tirmizi, Fiten 9)

Bir Dua

“Allah'ım! Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenlerden eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.” (Häkim, Temin, No: 977)

Bir Fetva

Bir kimse namaz kılmayan eșinden dolayı sorumlu mudur?

İslam'a göre her fert, kendi yaptıklarından sorumludur. Başkalarının yaptıklarından sorumlu değildir. Kur'an-i Kerim'de, “Hiçbir günahkâr, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiçbir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz).” (Fätir, 35/18) buyurulur. İslam, her insanin bir îradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bunun sonucu olarak yaptıklarından sorumlu olacağını bildirmiştir. “Herkes kazandığı karşılığında rehindir.” tTur, 52/2l); “Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.” (Zilzâl, 99/7-8); “O (Allah) yaptığından sorumlu değildir. Onlar ise, sorumlu tutulacaklardır.” (Enbiyâ, 21/23) mealindeki âyetler buna delildir.

Bir Müslüman, ibadetlerini yerine getirmezse bunun hesabını Allah'a verecektir. Diğer müslümanlara düşen ise ona nasihat etmek ve telkinlerde (emr-i bi’1-ma’ruf bulunmaktır. insanın emr-i bi’l-ma’rufa en yakınlarından, ailesinden başlaması esastır. Nitekîm Hz. Peygamber'e As.a.s.) de böyle emredilmiştir. Rabbimiz ona tebliği emrederken, “(Önce en yakin akrabanı uyar.” tŞu’ară, 26/214) buyurmuştur. Hadis-i Şerif'te de her Müslüman'ın yönetimindekîlerden sorumlu olduğu belirtilmiştir. (Buhârî, Cumua, lI; Müslim, İmăre, 20) Eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı, maddi konularda olduğu gibi manevî alanlarda da sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk, dinin gereklerini öğretmek ve telkin etmektir. Zira, Allah Teala, Hz. Muhammed'e(s.a.s.) hitaben şöyle buyurur: “Ailene namazi emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; aksine biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.” (Tähâ, 20/132)

Bu itibarla, bir kimse, namaz kılmayan eşine, beş vakit namazını vakti içinde eda etmesi için, namazın maddî ve manevî faydalarını güzellikle anlatmalı, geçmiştekî ihmalkârlıgından ötürü tövbeye davet ederek namaz kalmaya iknaya çalışmalıdır. Güzellikle yapılacak tavsiyeleıe rağmen, eşin namaz kalmamasının sorumluluğu tamamen kendisine yani kılmayana aittir.

BURDUR İL MÜFTÜLÜĞÜ