BAYRAKTAR BURDUR’DA KONUŞTU: BAYKAR EN YAKIN RAKİBİ OLAN AMERİKALI BİR ŞİRKETTEN ÜÇ KAT DAHA BÜYÜK

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “BAYKAR bugün itibarı ile dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi ve en yakın rakibi olan Amerikalı bir şirketten üç kat daha büyük” dedi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Senatosu tarafından Bayraktar'a fahri doktora ünvanı verilmesine ilişkin tören düzenlendi.
MAKÜ Konferans Salonunda düzenlenen törende, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Hüseyin Dalgar ve Vali Tülay Baydar Bilgihan konuşmalarını gerçekleştirdi.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, törende yaptığı konuşmada,
Savunma Sanayisinde Türkiye’nin yirmi yıl önce yüzde seksen oranında yurt dışına bağlı olduğuna vurgu yaparak: “Artık dünya lideri markalarımız var. BAYKAR bugün itibarı ile dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi ve en yakın rakibi olan Amerikalı bir şirketten üç kat daha büyük. Gelirlerinin yüzde doksanından fazlasını ihracattan elde eden bir şirket haline gelmiş durumda. Şimdi o hikayeyi göreceksiniz. O yüzden buradaki Teknofest'e katılan takımlar özellikle ve diğerleri geleceği inşa edecek sevgili genç kardeşlerim iyi dinlemenizi tavsiye ediyorum. Çünkü kendinizi asla ufak görmeyin bizim zamanımızda en büyük maharet bir yabancı firmada mühendis olabilmekti. Bakım mühendisliği, böyle tasarım mühendisliği de değil. Benim üniversite okuduğum dönemde böyleydi ama artık öyle değil. Dünya markalarını sizler inşa edeceksiniz ve belki de yıkılmış dünyanın kurtuluşu sizlerin elinde.” dedi.
“Dünya tarihinde ilk defa iki insansız savaş uçağı yakın formasyon uçuşu yaptı”
BAYKAR’ın hikayesinden bahseden Bayraktar şu ifadelere yer verdi:
“BAYKAR’ın hikayesinden başlarsak 2004 yılında ülkemizin ilk otopilot yani güdüm sistemi bir anlamda. o dönemde bunlar robot uçaklar. Dünyada da çok az örneği var yani laboratuvar çalışmaları o gördüğünüz model uçak içinde uçtu. Sonrasında benim çalışmalarımın beş yılı Güneydoğu'da geçti. Ülkemiz terörle mücadelede ciddi bir mücadele veriyordu ve elbette SİHA’larımız burada bir anlamda terörün belini kırdı. Daha sonra projemiz adım adım büyümeye başladı. Sonra 2008 yılında 6 kiloluk mini iha ilk uçuşundan sonra Şırnak'ta göreve başladı. Şırnak Gabar Dağı bugün petrol fışkıran yerler. Sonrasında 2009 yılında Bayraktar TB2'nin ilk prototipi uçtu. Bayraktar TB2 dünyanın en meşhur sinesi olan hem Karabağ'da kullanıldı, hem İdlib’te hem de zeytin dalı harekatında kullanıldı. Ondan önce TB1 uçmuştu ama o uçtuğunda ne İsrail’in Heron’u ne de Amerika’nın Predator’u otomatik inip kalkmıyordu. 2014’te ilk uçuşunu yaptık. Sonrasında da 2015’te Roketsan’ın geliştirdiği milli akıllı mühimmatla silahlandı ve bir anlamda oyunu tümüyle değiştirdi. Bayraktar TB2’ye o ilk ufaklığın büyümüş hali diyebiliriz. Biz ufak bir takımla başlamıştık bu işe şimdi ise 5 bin 500 kişiyiz. Daha sonra 6 tonluk Akıncı’yı geliştirdik o TB2’den daha büyük. Onda yüz farklı bilgisayar var. Bayraktar TB2’de 40 farklı bilgisayar vardı. İçinde bulunan milyonlarca satır yazılımdan mekaniğine, elektroniğe kadar her şeyini tümüyle biz yapıyoruz artık. Hatta motorları dahil her şey yerli olarak yapılıyor. Lastiğinden, fren balatalarına ve içindeki yüksek katma değerli milyonlarca satır yazılımdan gelişmiş elektroptik hedefleme sistemlerine kadar hepsi milli olarak yapılıyor ve 35 ülkeye ihraç edildi. İhracat rekortmeni aynı zamanda. Bütün bu gelirlerimizle de tabii kendi öz kaynaklarımızla ülkemizin ilk insansız savaş uçağı ve bizim Kızıl Elmamız olan bir anlamda göklerdeki bağımsızlığımızın simgesi olan Kızıl Elma'ya varmamızı sağladı bu serüven. Biz milletimize ülkemizin ilk insansız uçağını Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında uçuracağımızın sözünü vermiştik ve Cumhuriyeti’mizin yüzüncü yılına varmadan bir sene önce uçurmuş olduk. Dünya havacılık tarihine geçecek uçuşlara gösterilere teknolojik demonstrasyona imza attı. Dünya tarihinde ilk defa iki insansız savaş uçağı yakın formasyon uçuşu yaptı. Bir anlamda geleceğin muharebesini günümüze getirdik. Yani ecdadımızın zamanında yol yoksa dağları erittiği gibi yeni bir dünyanın kapılarını açtı Kızıl Elma bu uçuşlarla. 2023’de Bayraktar TB3 ilk uçuşunu yaptı. 2024’te Kızılelma’nın artık seri üretimine geçtik. Geliştirme faaliyetleri de devam ediyor. Bayraktar TB3, TCG Anadolu’dan ilk defa otomatik bir şekilde kalktı ve indi. Bu alanda 3 ülke yarışıyordu Türkiye, ABD ve İsrail. Türkiye yine tarih yazmış oldu ve rakiplerini geride bırakmış oldu. Kısa pistli gemiden inip kalkan ilk SİHA oldu.” ifadelerine yer verdi.
Uzay çalışmalarına başladıklarını söyleyen Bayraktar:
"20 yıllık hedefimize vardıktan sonra hedef biraz daha öteye taşındı ve uzay çalışmalarına başladık. Fergani adlı çalışmamız, yaklaşık 2 yıldır devam ediyor. Yine öz kaynaklarımızla küresel konumlama sistemimizi inşa ediyoruz, alçak yörünge takım uydularla." dedi.
"20 yılda 4 farklı uçak yaptık"
Törende öğrencilerin sorularını da yanıtlayan ve tavsiyelerde bulunan Bayraktar, bugünün gençlerinin medeniyetin adalet, merhamet, iyilik ve hürriyet duygularından aldığı ilhamla tüm müesseseleriyle yıkılmış dünyayı yeniden inşa edeceğine vurgu yaptı.
Bayraktar konuşmasında: "Dünyanın neredeyse her tarafında zulüm var. Özellikle bizim medeniyetimizin yaşadığı coğrafyalara bakacak olursanız daha da fazla olduğunu görürsünüz. Halihazırda biz konuşurken işte yapay zeka destekli bir soykırım devam ediyor. Dolayısıyla bizlerin bunlara 'dur' diyebilmemizin yolu ancak tam bağımsız ve güçlü olabilmekten geçiyor. Bunları da inşallah sizlerle birlikte sizlerin çabalarıyla, gayretleriyle hep birlikte inşa edeceğiz."
Bir öğrencinin de "Bundan sonra hangi projeleri hayata geçirmek istiyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Bayraktar, "Uzay ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor, kamuoyuna açıklamadığımız başka çalışmalarımız da var. 20 senede 4 farklı uçak yaptık. Öyle her şeyi yapmadık, yapsaydık muhtemelen hiçbiri bu kadar iyi olmayacaktı. Bu kadar iddialı da olmayacaktı. Odaklanarak gittik." yanıtını verdi.
Hale Pak