Flaş Haber Yeni

KOMŞULUK

KOMŞULUK

Sosyal bir varlık olan insan, topluluk içinde ve toplu bir halde yaşar. Ailemizden sonra en yakın sosyal çevremizi komşularımız meydana getirir. Komşularımız, zor zamanlarımızda yardım istediğimiz, sevinçli anlarımızda mutluluğumuzu paylaştığımız insanlardır. Cemiyet halinde yaşamak, karşılıklı hak ve sorumlulukları da beraberinde getirmektedir.

Her insanın üzerinde birçok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. Dini yaşamak, bir köşeye çekilip yalnızca Allah’a olan sorumlulukları yerine getirmekten ibaret değildir. Amacı sağlam bir toplum inşası olan İslam, kişiden Allah’a karşı görevlerini yaparken bir taraftan da insanlarla ve diğer canlılarla olan ilişkilerini gözetmesini ister. Nitekim insanın imtihanını anlamlı kılacak ve onun sonucunu etkileyecek en önemli hususlardan biri de budur.

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de;

“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.”(Nisâ, 4/36) buyurmaktadır.

Ayeti kerime bir taraftan, ibadetin Allah’a yapılması ve O’na ortak koşulmaması mesajını verirken diğer taraftan da bir mü’minin toplum içinde yerine getirmesi gereken öncelikli görevlerini dile getirmektedir.

Bir Müslümanın başkalarına zarar vermemesi, herkese iyilik yapması en önemli ahlâkî görevlerindendir. Rasûlüllah (s.a.s) "Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kişidir" (Buhârî İmân, 3-4; Müslim, İman, 64-66) buyurmuştur.

Sosyal dayanışma ve yardımlaşma açısından insana aileden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular teşkil eder. Komşunun ne kadar önemli olduğu, haklarının korunması gerektiği efendimizin hadisinde şu şekilde dile getirilmiştir:

“Cebrail, bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı kılacak sandım.”  (Buhârî, Edeb, 28; VII, 78.)

Hz. Peygamber (s.a.s) hadisi şeriflerinde;

“Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.”(Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.) buyurmaktadır.

Bir başka hadiste Rasülullah (s.a.s):

 “Vallahi iman etmiş olamaz, vallahi iman etmiş olamaz, vallahi iman etmiş olamaz” buyurmuşlar,

Sahabelerden biri ; “Kim iman etmiş olmaz ey Allah’ın Resûlü?” diye sorunca,

 Resûlullah Efendimiz; “Kötülüğünden komşusunun emin olmadığı kimse” cevabını vermişlerdir. (Buhârî, Edeb. 29; VII, 78.)

Hz. Peygamber (s.a.s), şu hadisi şerifinde bize mutluluğa ve huzura götüren yollardan üçünü gösteriyor:

“İyi bir komşu, rahat bir binek ve geniş bir ev insanı mutlu eden sebeplerdendir.” (Ahmed, Müsnedü’l-Mekkiyyîn, III, 407–408.)

Huzurlu bir hayat ve sağlam bir toplum yapısın oluşmasında komşuluk ilişkilerinin rolü yadsınamaz bir gerçektir. Sağlam komşuluk ilişkileri oluşturabilmek için uymamız ve kaçınmamız gereken hususlar vardır, bu hususlara riayet ettiğimiz ölçüde komşuluk ilişkilerimizi güçlendiririz.

Bazı tutum ve davranışlar insanların komşuluk ilişkilerinin zayıflamasına ya da hiç kurulamamasına sebep olmaktadır. Bu hususları şu şekilde sıralaya biliriz

1- Bencillik, kibir ve gurur,

2- Kendini üstün ve ayrıcalıklı görmek

3- Adaletsiz davranmak

4- Sorumluluklarını yerine getirmemek

5- Kaba, katı, sert ve saygısız davranmak

6- Zulmetmek

7- Zararlı, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunmak

8- Kötülük peşinde olmak, günahları yaymak ve teşvik etmek

9- Ayıp ve kusur araştırmak ve ifşa etmek

10- Küçümsemek, hor ve hakir görmek

11- İçinde yaşadığı toplum bireylerine sırt çevirmek

12-Nemelazımcılık anlayışı

Burdur İl Müftülüğü