Flaş Haber Yeni

BURDURLU PSİKOLOG YAZDI: İÇİMDEKİ ‘’BEN’’ VE OLMAK İSTEDİĞİM ‘’BEN’’

BURDURLU PSİKOLOG YAZDI: İÇİMDEKİ ‘’BEN’’ VE OLMAK İSTEDİĞİM ‘’BEN’’

İÇİMDEKİ "BEN" VE OLMAK İSTEDİĞİM "BEN"

Biz insanlar sosyal yapıya sahip varlıklarız. Sosyal yapıdan bahsetmek istediğim dışarıya çıkmak, arkadaş ortamlarına katılmak ya da gitmediğimiz bir yere gitmekten bahsetmiyorum. Oturduğumuz yerden kendi içimizdeki benlikle sürekli sosyal bir etkileşimde olduğumuz bir yapıya sahibiz. Evde otururken sosyal medyada gezinip tanımadığımız insanların hayatlarını izleyerek kendi içimizde onların hayatıyla kendi hayatımızı kıyaslayarak kendi içimizde sosyalleşmeye çalışan bir varlığız. Biraz karışık gibi geliyor kulağa. Örneklendirmek gerekirse biz insanlar tanıdıklarımızın sürekli birlikte vakit geçirdiğimiz insanların dertleriyle dertlenerek kendi içimizde acı yarıştırır ve kendi içimizde iki hayatı kıyaslar ve kendi içinde bulunduğumuz durumu  ya çok iyi ya da çok kötü olarak etiketler ve kendimizle sosyalleşiriz. Tanımadığımız uzaktan merak ettiğimiz ve sosyal medyada hayatını araştırarak birkaç mutlu kare gördüğümüz kişilerin durumlarını kendi yaşantımıza göre çok başarılı bulur ve kıyaslamaya geçeriz ve bu da yine kendi içimizde kendimizle sosyalleşme içerir. Detaylı anlattığımızda aslında sorun yok eee ne var bunda?  dediğinizi duyar gibiyim. Öncelikle her birey özeldir ve parmak izlerimiz dahi aynı değil. Fakat kendi içsel sürecimizi kontrol etmediğimiz ve başkalarının hayatına dahil olup sadece başkalarıyla ilgilendiğimizde iç sesimiz başkalarının sesi oluyor ve bu da bizi kaçınılmaz sonlara taşıyor. Sürekli içten içe bir başkasının hayatını başarılı, şanslı, ya da eleştirdiğimiz herhangi bir konun yorumuyla taçlandırılabilir. Fakat sosyal medya da dahil hiçbir ortam kişinin gerçek içsel sürecini ve içsel hayatını yansıtmaz. Sosyal ortamlarda ya da dış görünüşüne veya sosyal medyasına bakarak şanslı, başarılı, güzel, yakışıklı vs. bulduğumuz kişilerin içinde hangi savaşları verdiğini ve kendisini geliştirmek için hangi süreçlerden geçtiğini maalesef ki bilemeyiz. İçine doğduğumuz aileyi ve hayatı biz seçmedik. İçine doğduğumuz hayatın koşullarını değiştirmek bizim seçimlerimize bağlı. Kıyas, kıstas ve kıskançlık bunların hepsi insanı içten içe bitiren bir duygudurum süreci. Sadece hayatı izleyerek insanların içindeki bulundukları durumları eleştirip kendimizi düşük görmek ve şansız bulmak da bir tercih süreci. Önemli olan her bireyin kendi içine dönüp ben ne yapıyorum, nereye gitmek istiyorum ve bu yolculukta yanımda kimleri de taşımak istiyorum sorularını cevaplamak ve yola koyulmaktır. Kendisini bulmak isteyen her bireye başarılar diliyorum.

Köşe Yazısı/Sultan Tosun