BURDUR’DA DİYETİSYEN AKPINAR, SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN UYARDI: “TUZ VE FAST FOOD’DAN UZAK DURUN”

Diyetisyen Hacer Akpınar’dan Uyarı: “Vücudu İçten İçe Yiyen Sessiz Tehlike’ye Dikkat!”

Burdur’da görev yapan Diyetisyen Hacer Akpınar, kronik hastalıkların önlenmesi ve yönetimi konusunda önemli uyarılarda bulundu. Genetik yatkınlıkların yanı sıra yanlış beslenme alışkanlıklarının da hastalıkları tetiklediğini belirten Akpınar, sağlıklı yaşam için bireyleri bilinçli olmaya çağırdı.

"Genetik risk var, ama önlenebilir"

Ailesinde diyabet, kalp hastalığı, böbrek rahatsızlığı veya kanser öyküsü bulunan bireylerin risk altında olduğunu vurgulayan Akpınar, “Anne veya babanızda bu hastalıklardan biri varsa sizin de bu hastalıklara yakalanma riskiniz yüzde 40-50 oranında artıyor. Ancak bu, 'Kesin hasta olacağım' anlamına gelmez. Doğru yaşam alışkanlıklarıyla risk azaltılabilir” dedi.

"Beslenme hastalığın seyrini belirliyor"

Sağlıklı beslenmenin kronik hastalıklarla mücadelede en güçlü silah olduğunu ifade eden Akpınar, özellikle doğal ve mevsiminde besinlerin tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti. Paketli ürünler, fast food ve kızartmalardan uzak durulmasını tavsiye eden Akpınar, “Yanlış pişirme yöntemleri, yağın kanserojen maddelere dönüşmesine yol açıyor. Bu da uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir” dedi.

Sebze, meyve ve tuz dengesi şart

Mevsiminde sebze ve meyve tüketiminin kalp hastalıkları, obezite ve kanser riskini düşürdüğünü söyleyen Akpınar, yeşil yapraklı sebzelerin günlük diyete mutlaka dahil edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca tuz tüketiminin kontrol altına alınmasının, hipertansiyon ve kalp hastalıklarının önlenmesinde büyük rol oynadığını söyledi.

"Erken teşhis hayat kurtarır"

Diyetisyen Akpınar, düzenli sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, “En geç 6 ayda bir dahiliye uzmanına başvurulmalı ve kan tahlilleri yaptırılmalı. Erken teşhis sadece kanser değil, diyabet gibi hastalıklarda da yaşam kurtarır” ifadelerini kullandı.

"Psikolojik direnç tedaviyi etkiliyor"

Hastalığın kabullenilmesinin tedavinin ilk adımı olduğunu belirten Akpınar, bazı bireylerin psikolojik direnci düşük olduğu için tedaviye başlamadığını veya sürdürmediğini dile getirdi. “Gerekirse profesyonel psikolojik destek alınmalı. Çünkü hastalığı reddeden birey sağlıklı yaşama da adım atamaz” dedi.

"Diyabetin hedefinde göz ve böbrek var"

Diyabetin en sık göz ve böbrekleri etkilediğini belirten Akpınar, tedavi edilmediği takdirde ayak parmaklarının kesilmesine kadar ilerleyen ciddi komplikasyonlar doğurabileceğini söyledi. “Diyabet, vücudu içten içe yiyen sinsi bir hastalık. Bu nedenle ilaç ve insülin tedavileri kesinlikle aksatılmamalı” diye uyardı.

Mine Kaya